Fethiyeyi Hayal Et Keşfet ve Keyfini Çıkar
Likya ve Karya uygarlıklarının MÖ beşinci yüzyılda Telmessos’a yerleşmeleri ve burayı antik dönemin en önemli bir liman şehri yapmaları tesadüf olamaz. O dönemde de hem korunaklı bir liman olması hem de doğal güzellikleri, buraya ilk yerleşen Likyalıları çekmiş olmalı.
Yunan ve Roma dönemlerinde de bu şehrin, zamanın en zengin ve en kültürlü bir şehri olduğu biliniyor. Antik dönemlerden bugüne ulaşan kalıntılar, bize Telmessos’un tanrı Apollon’a adanmış önemli bir kehanet merkezi olduğunu anlatmaktadır.
Bugün aynı yerde yaşam Fethiye olarak devam etmektedir ve Likyalılara ait kaya mezarları, lahitler, kale kalıntıları ve elbette tiyatro, bütün görkemi ile buraya gelenleri büyülemektedir.
Likyalılar, topraklarımızda yaşam sürmüş yerli halklardan biridir ve esas olarak Fethiye ve Antalya arasında yer alan Teke Yarımadası üzerine yerleşmişlerdir. Homeros, ünlü eseri İlyada’da bu kültürlü uygarlıktan söz eder. Ayrıca Mısırlılar ve Hititler arasında yapılan savaşı son erdiren Kadeş Anlaşması’nda da Likyalılar denizci bir ulus olarak tanımlanmıştır.
On birinci yüzyılda Rodoslu Şövalyeler de burayı bir deniz üssü olarak kullanmışlar. Bugün Fethiye Arkeoloji Müzesi’ni dolaşanlar, Likya, Pers, Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait birçok tarihi eseri ve yöre kültürüne özgü el sanatları örnekleri görebilirler.
Bugün Fethiye, bir liman şehri olmaktan öte, çok daha başka bir özelliği ile dikkat çekmektedir. Muhteşem koyları, doğal güzellikleri, tarihi yürüyüş yolları ve çeşitli sporlara elverişli coğrafyası ile Fethiye bugün dünya turizminin önemli merkezlerinden biridir.
Günümüzde Fethiye, hayal edilebilecek birçok güzelliğe ve aktiviteye sahip bir turizm cennetidir. Fethiye’yi keşfetmek isteyenler Ölüdeniz ile başlayabilirler. Turkuaz renginin bu kadar canlı olduğu deniz, kıyılarımızda az sayıdadır. Belcekız Koyu içinden uzanan kumsal, incecik beyaz kumları ile büyüleyici özelliktedir. Deniz suyu ve dibindeki beyaz kumlar güneş ışığını kırarak denize bu rengi verir. Yüzme ve su sporları için hayal edilenden çok ötesi Ölüdeniz’de bulunmaktadır. Burada Belcekız ve Ölüdeniz’in acıklı hikayeleri anlatılır hep.
Fethiye’yi keşfetmek isteyenlerin ikinci durağı Kelebekler Vadisi olmalı. Burası derin bir vadinin dibinde yer alır ve Fethiye’nin en güzel koylarından biridir. Burası ilkbahar ile birlikte kırktan fazla kelebelik türünün yaşadığı bir yerdir. Çamlık ama kayalık bir arazide biraz tırmanmayı göze alanlar, yerlerdeki çimenlerden ağaçların yapraklarına ve gövdelerine kadar her yerde milyarlarca kelebeke görecekler. Kelebekler Vadisi 1995 yılında doğal SİT alanı ilan edilmiştir. Vadi boyunca tırmanmak için sporcu olmak veya en azından deneyimli bir yürüyüşçü olmak gerekiyor.
Üçüncü durak Saklıkent. Fethiye’nin arkasında bulunan Toros Dağları’ndan inen kuvvetli suların aşındırması ile oluşan Saklıkent, doğal güzelliği ile gelenleri şaşırtıyor. Kanyonda akan suların içinde yürüyüş yapmak biraz cesaret istiyor. Çünkü yazın bile bu sular inanılmaz soğuk ve hırçın akar. Güçlü akıntıya karşı yürümek kolay değil. Kanyonun uzunluğu 18 kilometreyi buluyor. Yüksekliği ise yer yer 300 metre. Özellikle fotoğraf tutkunları, burada inanılmaz görüntüler yakalama imkanını bulacak. Yürüyüş tutkunları ise bazı yerlerde daralan, çoğu yerde engebeli kanyonda keyifli ama zorlu bir yürüyüşün tadını çıkarabilir.
Fethiye’de hayal edilebilecek ve yaşanacak en güzel aktivitelerden biri de yamaç paraşütüdür. Burada 12 ay yapılan yamaç paraşütü, en güzel adrenalin aktivitelerden biridir. Fethiye’de Ölüdeniz, yamaç paraşütü için dünyada en iyi parkurlardan biri olarak gösterilmektedir.
Dünyada ki diğer uçuş merkezlerine göre Fethiye Ölüdeniz deki yamaç paraşütü fiyatları ise oldukça ekonomiktir. Fethiye Ölüdeniz Babadağ yamaç paraşütü fiyatları hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Fethiye’ nin sırtını dayadığı Babadağı’ ın zirvesi 2000 metre civarındadır.
2019 yılından sonra Babadağ’ın zirvesine teleferik ile çıkabilecek misafirler burada bulunan restauranttan da faydalanabilecek. Buradan deneyimli pilotlarla yapılacak tandem uçuşlar, heyecanını yenebilenler için kaçırılmayacak görsel bir şölen yaratmaktadır. Ama bu sporu bireysel yapanlar ise saatler boyunca gökyüzünde süzülürken, kendilerini hayal bile edemeyecekleri bir dünyanın içinde bulacaklar.